12 Ağustos 2017 Cumartesi

KETENCİK NEDİR? BU BİTKİYİ EKEN PETROL KUYUSU AÇMIŞ GİBİ OLACAK



Daha önce aspir ile ilgili yazımızda dünya üzerinde sınırlı olan petrol kaynağı için aspirin bir çözüm yolu olduğunu ve aspir ile biyodizel üretilerek dışa bağımlılığın en az seviyeye indirilebileceğini yazmıştık. 

Başka bir diğer biyodizel üretilebilecek bitki ise 'ketencik' bitkisidir. Ketencik bitkisi ile ilgili çalışmalar gelişmiş dünya ülkeleri üzerinde başlamış ve jet yakıtı olan kerozinin kullanımını %50 ye indirmeyi başarmışlardır. Diğer %50 lik kısım içinse ketencik bitkisinin yağını kullanmışlar ve yapılan deney uçuşlarını başarıyla gerçekleştirmişlerdir

Ülkemizde ise henüz bu bitkinin yetiştirilmesine başlanmamıştır. Biyodizel dışa bağımlılığı azaltacağı gibi çevre dostu yapısıyla da giderek kirlenen hava için olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Uzmanlar ülkemizin çoğu toprağının ve iklim koşullarının bu bitki için uygun olduğunu dile getirdiler. Soğuğa ve kuraklığa karşı da dirençli olan ketencik bitkisi, ağır killi topraklar hariç her toprak çeşidinde kolaylıkla yetiştirilebilir. Çoğu bitkiden daha dayanıklı olan ketencik, suya çok fazla gereksinim duymaz.

Güneydoğu ve orta dogu bölgelerinde kışlık olarakta yetiştirilebilir bu da nadasa bırakılan toprakların azaltılmasına da yardımcı olacak demektir.

Ketencik Bitkisinin Özellikleri

Boyu 10 ile 80 cm arası sarı küçük çiçekleri sahip yaprakları ise iri ve tüylü bir bitkidir. %30 -%45 miktarında yağ içerir. Omega-3 ve Omega-6 vitaminleri sebebiyle insan vücuduna da oldukça faydalıdır. Yemeklik yağ olarak ta kullanılabilecek derecede vitaminler içermektedir.

Tavuk yumurta ve etinin vitaminini artırdığı için tavuk yemi olarak ta kullanılabilir. Omega 3 yağı bakımından daha vitaminli et ve yumurta elde edilebilir.

İŞTE FAYDALARINI SAYMAKLA BİTİREYEMEMEYECEĞİMİZ 10 MUCİZE BİTKİ


Bitkilerin tarihi insanlık tarihi ile başlar deneme yanılma yoluyla günümüze kadar uzanan binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip. Ne kadar teknoloji gelişmiş modern tıp ilerlemiş ise de çoğu ilaca kaynaklık eden bitki kültürü hala güncelliğini korumaktadır. Çünkü insanoğlu ne kadar ilerlerse ilerleyin kaynağı ve özü topraktan gelmekte ve çareyi de onda aramaktadır.

Bitkilerin genel itibarı ile birçok  yönden insan vücuduna fayda eden yönü mevcuttur. Ağır basan bir özelliği olmakla birlikte çoğu şikayetleriniz için birçok şifayı da içlerinde barındırırlar.

İşte doğada yer alan en eski, en köklü ve birçok açıdan diğer bitkiden ayrılan 10 mucize bitki...

EN ŞİFALI 10 BİTKİ

1- Çörek Otu
Çörek otu, en eski şifa kaynaklarından ilki... Peygamber Efendimiz ise, onun ölümden başka her derde deva olduğunu bize bildirmiş ve kullanmayı tavsiye etmiştir. İster öğüterek, ister bal ile macun olarak kullanılabilir.

2- Keçiboynuzu
Birçok formül ile birlikte kullanılan keçiboynuzu özellikle çocuklarda gelişimi destekleyici etkisi ile öne çıkmakta.
Kilo alma sorunu olanlar için kilo almaya yardımcı iken pekmezi kansızlığa ve erkeklerde erkeklik hormonunu desteklemeye yardımcıdır.

3- İncir
İncirde mucize yiyeceklerden bir tanesi. Kur'an-ı Kerim'de Allahü Teâlâ Tin süresinde incire yemin ederek başlar. Ayette yer alması hasebiyle de önemli ve şifalı bir bitki olduğunu anlayabiliyoruz. Çünkü Yaratıcı'nın üzerine kasem ettiği şeyler sınırlıdır.

İncir özellikle sindirim sorunları ve bağırsak sorunlarda etkilidir ve iştah açıcı kilo aldırıcı etkisi ile öne çıkmaktadır.

4- Zeytin
Zeytin incir ile ayni surede adı geçen mucize bir bitki. Zeytinyağının insanı dinç ve zinde tutan etkisi ve kalp damar sağlığını koruyan mucizevi özelliği insanoğlu için verimiş büyük bir nimet. 

Ayrıca son zamanlarda zeytin çekirdeğindeki etkide keşfedilmiş ve zeytin çekirdeği öğütülerek birçok macunun içerisinde yerini almıştır.

5-Üzüm
Üzüm taze ikende şifa fakat kurtulan her meyve gibi güneşin ışıkları ile birleşince içerisindeki fayda daha da artmakta...
Kürü üzüm unutkanlığa iyi gelmekte. Peygamberimiz de aç karnına günde 21 tane kuru üzüm tüketmenin faydasını bize bildirmiştir. Çağımızın hastalığı alzaimer içinde birebirdir. Hafızayı kuvvetlendirir.

Kansızlık için birebirdir. Pekmez olarak tüketildiğinde de aynı etkileri göstermektedir. Antioksidan özelliği ile cildi temizlerken cildi gençleştirir.

6- Sarımsak
Kokusu rahatsız edici olsada vücutta ki enfeksiyon ve bakterileri yok ederek vücudu yenileyen mucize bir bitki. Antibakteriyel özelliği ile ön plana çıkmakta.

7-Karabaş Otu
İbni-i Sina'nın beynin süpürgesi olarak bahsettiği beyin ve sinir sistemi hastalıklarında kullanılan bitki uyarıcı etkiye sahip olmadı nedeniyle sigara bırakma kürlerinde de kullanılmaktadır.

Astım ve alerjiye iyi gelirken bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücuttaki oksijenlenmeyi artırır.

8- Defne Yaprağı
Özellikle etli yemeklere lezzet vermekte kullanılan köklü bir bitki...
Sindirimi kolaylaştırdığı ve ağır yemeklerde hazmı sağladığı için tercih edilebilir bir bitki.

9- Kantoron Otu
Sinire, strese iyi gelen ve gergin insanları sakinleştirmek için çayı önerilen bitki...
Sadete sinir sistemi için değil, sindirim için, romatizmal sorunlar içinde olduktan önemlidir  fakat günümüzde ağırlıklı olarak sinir sistemi sorunlarında yatıştırıcı olarak kullanılmaktadır.

10- Çakşır Otu
Afrodizyak etkisi ile oldukça önemli olan bir bitkidir. Cinsel problemlere yönelik olarak tavsiye edilen bitki, her türlü cinsel soruna iyi gelmekte ve asırlardır bu amaçla kullanılmaktadır.

KALP BÜYÜMESİ NEDİR? KALP BÜYÜMESİ İÇİN DOMATES KÜRÜ


Ülkemiz şartlarında tüm işlerin makineler tarafından yapılamadığı yerler var malesef ve bu ağır şartlar altında çalışmak zorunda kalan binlerce insan....

İşte kalp büyümesi tehlikesi ilk olarak ağır işte çalışanlarda, ağır spor yapanlardan ve yüksek tansiyon hastalarında genellikle görülmektedir. Çoğu hastalık için birçok hastalık için birçok kür önerebilirken kalp büyümesi için malesef evde doğal yöntemlerle uygulanabilecek onlarca tedavi yöntemi mevcut değil. Birazdan anlatmaya çalışacağımız domates suyu kürü de yalnızca kalp büyümesini engellemeye ve verdiği rahatsızlığı azalmaya yöneliktir.

Kullanacağınız domates suyu küründe en iyi sonucu alabilmek için tohumunun "ebter" yani tek kullanımlık (kısır) olmaması gerekiyor.

İlk olarak küre bir ay devam edilir. Yatmadan bir saat önce bir bardak domates suyu içilir ilk bir ay bu şekilde devam edilir. Daha sonra ise sadece haftanın 2 veya 3 günü bir bardak domates suyu içilir.

Kalp büyümesi sonucu ortaya çıkan bir diğer sorun ise, kalbin kas kütlesinin artmasına karşın besleyen damarların aynı kalması yani kalbi desteklemeye yetmemesidir. Buda kalbin beslenemediği için hasara ugramasına sebep olacaktır. İşte bu hasarı önlemek için de haftada 3-4 kez taze sıkılmış domates suyu içilmelidir.

Kalp Büyümesine Karşı Çörek Otu Kürü 6gr. çörek otu bir havanda dövülerek bir yemek kaşığı bal ile macun olarak tüketmek te kalp büyümesine iyi gelecektir.

Peki Domatese Alerjisi Olanlar Ne Yapmalı

Domatese alerkişi olanlar ise bol bol brokoli tüketmeye çalışarak şikayetlerini en aza indirebilirler.   Domates egzamayı tetikleyicidir egzaması olanlar ise domatesi ölçülü kullanmaya dikkat etmelidirler.
Domatesin yararları Nelerdir? 
-Antioksidandır aynı zamanda kalp büyümesine karşı önleyici ve kalbin dıştan yağlanmasına karşı hem koruyucu hem de yok edicidir.
- İyi huylu prostat büyümesine bağlı idrar yapma zorluğuna karşı
- Yüksek göz tansiyonun düşürülmesine yardımcıdır.
- Kolestrolün düşürülmesinde ve dengelenmesinde yardımcı olur.
Dikkat:
Egzama şikâyeti olanlar domatesi ölçülü tüketmeli. Domates, içerdiği bazı etkin maddeler bakımından egzamayı azdırır.

Kalp Büyümesi Rahatsızlığı İçin Nelere Dikkat Etmeli

Sigara içiyorsanız kesinlikle bırakmalı ve eğer varsa kilolarınızdan kurtulmalısınız. Zaman zaman egzersiz yapmalı ve tansiyonunuzu kontrol altında tutmalısınız. Alkolü hayatınızdan çıkarın ve mutlaka günde 8 saat uyumaya çalışan.


11 Ağustos 2017 Cuma

DİKENLİ İNCİR (BABUTSA) NEYE İYİ GELİR?


Bilimsel literaturde "oputia ficus-indicae" olarak isimlendirilen babutsa, halk arasında dikenli incir olarak ta bilinmektedir. Yaz mevsimi meyvesi olan babutsa, havaların ısınmasıyla birlikte ülkemizde yetişmeye başladı. Genellikle büyük marketlerde ve köylüler tarafından toplanarak seyyar tezgahlarda alıcı buluyor.

Farklı bölgelerde farklı isimlerle anılıyor. Kıbrıs’ta babutsa, Adanada cennet meyvesi, Ege ve Akdenizde mısır inciri, Türkiye'nin genelinde ise dikenli incir olarak tanınmaktadır. Hint inciri veya Frenk inciri diye de isimlendirilir.

Dikenli incir ismini üzerindeki dikenlerden almakta. Yemeden önce üzerindeki Dikenler temizlendikten sonra tüketilebiliyor.

Sarı, kırmızı, turuncu renklere sahip olabiliyor. Bol çekirdekli bir meyve olup, fazla tatlı değildir. Kendine has farklı bir aroması vardır.

Babutsanın Faydaları Nelerdir?

Çağımızın hastalığı stres, yorgunluk ve bitkinlik için birebir olan babutsa sindirim sistemi rahatsızlıklarında da olumlu sonuç veriyor. Kabızlık üzerinde etkilidir.

Tam bir C vitamini deposu olan dikenli incir, vücudun direncini artırırken, güç ve zindelik kazandırır.

Dikenli incir şeker hastaları içinde şifa kaynağıdır. Şekeri dengeleyerek vücuda direnç verir. Bunun yanı sıra yüksek kolesterolüde düşürmeye yardımcı bir bitkidir. Cildi yenileme özelliği ile cildin daha genç ve taze görünmesini sağlar. Kilo sorunu olanlar içinde birebirdir. Oldukça doyurucu bir bitki olması kolay kolay acıkmanıza izin vermez bu özelliği ile zayıflamaya yardımcıdır.

10 Ağustos 2017 Perşembe

EJDER MEYVESİ ( PİTAYA ) NEDİR? FAYDALARI NELERDİR?



 Ejder meyvesi veya kaktüs meyvesi veya çilek armudu veya dragon meyvesi veya pitaya veya pitahaya :)

Artık siz ne derseniz birçok ismi var. Güney Amerika ve Asya kökenli bu meyve görsel olarakta ilgi çekici...

İçeriğinde C vitamini, Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum, B1 , B2 ve B3 ve demir , fosfor ve Lif içerir.

Beyaz ve kırmızı çeşitleri olan meyvenin bu çeşitliliği dıştan bakılınca anlaşılmıyor ancak kesilince görebiliyorsunuz. İçerisinde kivide olduğu gibi tanecikler mevcut. Ve bu tanecikleri ayıklamadan rahatlıkla tüketebilirsiniz.

Ülkemizde yalnızca girişimciler tarafından sera ortamında üretiliyor. Her bitki gibi oda özel ilgi istiyor.

Ejder meyvesinin ( pitaya ) Faydaları


Göz sağlığı üzerinde önemli etkileri vardır. İçerdiği antioksidanlar sayesinde cildi ve vücudu yenileme etkisine sahiptir. Vücudun nem dengesini korurken içeriğindeki kalsiyum sebebiyle kemiklerin kuvvetlenmesini de sağlar. Yüksek tansiyonu normal seviyeye getirmeye yardımcı olur. 

Akciğer ve böbrek sağlığını korumada etkilidir. Kadınların korkulu rüyası rahim ve yumurtalık sorunlarını gidermeye yardımcı olur. Bağışıklık sistemini korurken, ciltte oluşan morluk ve yaraların iyileşmesini hızlandırır. Kanser ve kalp sorunlarını giderici etkiye de sahiptir.
  
Pitaya  Nasıl  Kullanılır?

Meyve olarak tüketebileceğiniz gibi; salatalarınızda, yemeklerinizde ve kokteylerinizde dekoratif olarak ta kullanabilirsiniz.

KİRECLENMEYE İYİ GELEN BİTKİSEL ÖNERİLER


Diz kapağında sıvı azalması 

Dizdeki bir bağ veya bağların aşırı derecede zor­lanmasıdır. 

Artroz Nedir, Artroz Hastalığı (Kireçlenme)

Artroz; halk dilindeki adıyla kireçlenme eklemlerin aşınma ve yıpranması sonucu ağrı oluşması ve hareketliliğinin azalması demektir. Genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkması sebebiyle yaşlı hastalığı olarak bilinen kireçlenme genç yaştakilerde de görülebiliyor. Çoğunlukla 40 yaşın üstündekilerde görülmesi olayın bir eklem yaşlanması olabileceğini düşündürmektedir.

50 yaşın üzerindeki insanların yaklaşık % 75 inde eklem kireçlenmesi vardır. Verdiği rahatsızlık kişiden kişiye değişmektedir. Çoğu insan günlük hayatını çok fazla etkilemiyor ise hekim yardımı almamayı6tercih etmektedir.

Kalça Artrozu( Kalça kireçlenmesi)

Kireçlenme kişiden kişiye değişebildiği gibi, ırktan ırka, cinsiyetler arası da farklılık gösterir. Kadınlarda el, ayak, boyun ve dizde görülürken, erkeklerde kalça ve bel bölgesinde görülmektedir. Kilolu olanlarda hareketsizliğe bağlı olarak kireçlenme görülme sıklığı daha fazladır. 

Kireçlenmenin sebepleri:

Kireçlenmeye yol açan bir çok neden vardır.
  •  Yaşlılık: Eklemler vücudumuzun ağırlığını taşıdıkları ve devamlı hareket ettikleri için eklemlerde yaşlılığa bağlı değişiklikler daha erken ortaya çıkmakta ve kendini belli etmektedir.
  •  Hormonal bozukluklar: Kadınlarda oluşan kireçlenme menopoz sonrası daha da belirgin hale gelmektedir. Bu da hormonal değişikliklerin kireçlenmeyi tetiklediği görüşünü kanıtlamaktadır. 
  • Doğuştan olan eklemlerin şekil bozuklukları: Doğuştan kalça çıkığı ve diz ekleminin çarpıklıkları şeklinde olabilen doğuştan olan şekil bozuklukları erken kireçlenme gelişmesine neden olur. (Servikal Artroz)
  • Travmalar: Ağır ve yorucu işte çalışma eklemleri etkiler. Bedensel olarak ağır işte çalışanlarda ve sporcularda kalça ve diz kireçlenmesi daha sıktır.(Diz artrozu)
  • Romatizmal hastalıklar, eklemlerin yapısını bozarak kireçlenmeye neden olurlar.
  • Kırıklar: Sebep ne olursa olsun kırıklar iyi tedavi edilmezse kireçlenme gelişebilir.
  • Çevresel faktörler: Olumsuz iklim koşulları ve sosyo ekonomik durumun iyi olmaması da kireçlenme nedenidir. (Artrozlar)
  • Diyetle ilgili faktörler: Aşırı kilo ve düzensiz, dengesiz beslenme de kireçlenme nedenidir.
  • Stres: Stresli kişilerde strese bağlı oluşan kas spazmı ekleme binen yükü artırarak kireçlenmeyi hızlandırır.

Kireçlenme belirtileri 

Kireçlenmenin belirtileri kişiden kişiye ve Kireçlenme bölgeye göre farklılıklar gösterse de birkaç ortak belirtileri vardır.
  • Ağrı: Kireçlenmede ilk belirti genellikle ağrıdır. 
  • Hareket tutukluğu: Ağrı ile birlikte çoğu zaman eklemde hareket tutukluğu olur. Kişi ayağa kalktığında ilk olarak tutukluk yaşar sonra normale döner.
  •  Eklemden ses duyulması (Krepitasyon): Kireçlenmeli eklemde hareketler esnasında elle hissedilebilen veya bazen kulakla duyulabilen bir ses ortaya çıkar. Fakat her seste kireçlenme olarak algılanmamalıdır  (Lomber Artroz)
  • Şişlik ve hassasiyet: Eklemde her zaman olmamakla birlikte bazen şişlik ve hassasiyet hissedilir.
  •  Kas zayıflığı: Ekleme komşu kaslarda zayıflama vardır. Çünkü ağrı sebebiyle fazla kullanılamazlar.
  • Lokal ısı artışı: Kireçlenmeli eklemde her zaman olmasa bile zaman zaman ısı artışı görülebilir. (bel kireçlenme)
  • Eklemde şekil bozukluğu: Kireçlenme olan eklemde hastalığın ileri dönemlerinde eklemde çarpıklıklar şeklinde şekil bozuklukları oluşabilir. 

Kireçlenmesi olan hastalara tavsiyeler

Özellikle diz ve kalça kireçlenmelerinin ana nedeni fazla kilolardır. Ilk olarak sağlıklı ve düzenli beslenerek ağrı ve kireçlenmelerin daha da artması önlenmelidir. Uzun süre ayakta kalınmamaya dikkat edilmelidir.

Kireçlenmeye İyi Gelen Bitkisel Kürler

  • Ayrık otu, kırkkilit otu, kuşburnu ve kiraz sapı çayı eklemlerde oluşan kireçlenme için birebirdir. Her bir bitkiden birer tutam 1 litre kaynar suda 10 dk. hafif ateşte kaynatılırak sabah akşam günde iki bardak olarak içilebilir. Bitki çaylarını aç karnına içmek etkilerini daha çabuk göstermelerini sağlar.
Ayrıca kırkkilit otu tohumu bal ile karıştırılarak macun şeklinde günde 2 kec aç karnına tüketilebilir.

  • Yarım çay bardağı sızma zeytin yağı, bir yemek kaşığı çörek otu yağı, bir tatlı kaşığı limon yağı, iki tatlı kaşığı biberiye yağı, bir tatlı kaşığı kekik yağı
Uygulanışı
Bitkisel yağların hepsini cam bir kaseye koyup bir kaşık vasıtasıyla karıştırınız. Kireçlenmiş olan bölgeye masaj yaparak sürün.

  • Bitki Suları: Taze sıkılmış ananas suyu kireçlenme sonucu oluşan  şişliği gidermeye etkilidir. 
  • Susam Tohumları: Bir çay kaşığı siyah susam tohumunu akşamdan suya koyarak sabaha kadar bekletin aç karnına için. Susam tohumu suyu kireçlenme ağrılarınızı hafifletecektir.


9 Ağustos 2017 Çarşamba

KARACİĞER YAĞLANMASI İÇİN BİTKİSEL ÖNERİLER


Karaciğer Sorunları Nelerdir?

İnsan vücudunda büyük öneme sahip okan karaciğerin kan hücresi üretme, protein sentezi, glikojen depolanması ve hormon üretimi gibi bir çok hayati öneme sahip görevi vardır.

Ciltte görülen lekeler, kızarıklıklar, kaşıntılar, sivilceler ve her türlü cilt sorunlarının altında karaciğer sorunları özelliklede karaciğer yağlanması yatmaktadır. Bu sorunların  tedavisinde öncelik olarak dahilen vücuttaki zararlı etkenler uzaklaştırılmalı ve daha sonra haricen çeşitli krem ve kürlere her türlü sorundan tamamen kurtulunmaya çalışılmalıdır.

Cilt sorunlarının dışında karın şişmeleri, ayak tabanlarındaki aşırı sıcaklık artışları ve erkeklerde memelerde olan büyümenin altında da karaciğer problemleri yatmaktadır.

Karaciğer Nasıl Yenilenir?

Karaciğer,  kendini çok kısa sürede yenileyebilen bir organdır. Bu yenilenme altı ay gibi kısa bir süredir. Karaciğeri en iyi ve en hızlı temizlemeye yardımcı bitkilerin başında enginar gelir. Enginar yaprakları vücutta safra akışını uyarır ve karaciğerdeki toksinlerin temizlenmesine yardımcı olur.

Enginar Nasıl Hazırlanmalı?

Enginarı tüketirken mutlaka yapraklarınıda kullanmalıyız. Bütün haldeki enginarın sivri uçlarını, sapını ve yapraklarını temizleyin. Enginarı bütün bir şekilde tencereye yerleştirin ve biraz tuz ile su ekleyerek 45 dk pişirin. Tencerenin kapağı kapalı olmamalı aksi halde enginarlar kahverengileşir. Pişen enginar süzülerek yaprakları yoğurtla birlikte tüketilir ve yaprakları karaciğer yağlanması için birebirdir. Ayrıca haşlanan enginarda istenildiği gibi tüketilebilir.

Enginarın Faydaları Nelerdir?

A ve C vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, demir, manganez ve fosfor minarellerini içeriğinde barındırır.

Faydaları

  • Enginar karaciğer için çok faydalıdır; karaciğeri korur ve karaciğer hastalıklarının daha çabuk iyileşmesini sağlar.

  • Karaciğer, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur ve böbrek kumlarını döker.

  • Sindirimi kolaylaştırır.

  • İdrar söktürücü etkisi vardır.

  • Kandaki şeker oranını ayarlar, kolesterolü düşürür.

  • Vücuda dinçlik verir ve bedeni ve zihinsel yorgunluğu giderir.

  • Meme, rahim ağzı ve prostat kanserini önlemeye yardımcı olur.

  • Kalbi ve damar sağlığını korumakta etkilidir. 

  • Hücrelerin yıpranmasını engelleyerek yaşlanmanın etkilerini azaltır. 

  • Sarılıkta faydalıdır. Romatizma şikâyetlerini azaltır

  • İshali keser ve ter kokusunu giderir.





BİTKİLERLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER






Bitkilerle İlgili Hadisler



Telbineye (Arpa unuyla yapılan çorba) önem veriniz. Hastaya onu yediriniz.
  • Sizden biriniz kalbi üzerinde bir ağırlık hissettiği zaman ayva yesin.
  • Bir kimse bakla yerse, yemeye devam ederse Hz. Allah(C.C.) o kimsenin yediği baklanın misli kadar hastalığını çıkarır.
  • Sizlere iki şifayı tavsiye ederim. Birisi bal, diğeri Kuran okumaktır.
  • Sizlere sinameki ve Sennut'u yani tereyağı, bal ve kimyon karışımı tavsiye ederim. Zira bunlar ölümden başka her derde devadır.
  • Ekmeğe saygı gösteriniz. Çünkü Yüce Allah onu göklerin bereketinden indirmiştir.
  • Bir sahabenin; “Ya Resulullah kardeşim ishale yakalandı.” dediğinde Peygamberimiz; “Bal şerbeti içirin. ishale karşı soğuk bal şerbeti çok faydalıdır.” buyurdu.
  • Yaylada otlayan genç devenin sütü, sindirim bozukluğu olan kimseler için devadır.
  • Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz. Zira Hz. Allah bunları bir çok derde deva kılmıştır.
  • İçinde hurma bulunmayan evin halkı açtır.
  • Her kim kalbinin düzgün çalışmasını isterse incir yemeye devam etsin.
  • Ey Ayşe, çorba pişirdiğiniz zaman kabağını çok koyunuz. Zira kabak üzüntülü kimsenin gönlünü güçlendirir.
  • Hindibayı silkmeden yeyiniz. Zira cennetten üzerine damla düşmediği bir gün yoktur.
  • Hurmanın hararetini karpuzun soğukluğu ile, karpuzun soğukluğunu hurmanın harareti ile gideriniz.
  • Yemekten evvel kavun yenirse kanı yıkar, hastalıkları giderir.
  • Basur (Hemoroit) hastalığı olan İbni Abbas'a, “Gebere otunun çiçek tohumlarını alıp iyice döv, sonra sulandırıp içersin.”

“Ayağımız ağrıyor.” diyenlere; “Ayağınıza kına yakın.” buyururlardı.

  • Mantar ekip dikmeden yetişen bir bitkidir. Suyu ise göz hastalığına şifadır.
  • Yatmadan evvel maydanoz yemek, tatlı bir nefesle uyumaya, diş ağrısını gidermeye şifadır.
  • Mercimek yemeye devam ediniz. Mercimeği yetmiş peygamber övmüştür.
  • Sizin narlarınızdan bir nar yoktur ki, içinde cennet narından bir tane bulunmasın.
  • Gözü ağrıyan Hz. Ali'ye; Kırmızı pancar yemelerini tavsiye etmiştir. Kırmızı pancar, hastalıkların etkisini azaltır.
  • Yerden biten her bitkide şifa ve zehir vardır. Pirinç ise öyle değildir. Onda yalnız şifa vardır.
  • Sarımsak yiyiniz ve onunla tedavi olunuz. Çünkü sarımsakta yetmiş derde deva vardır.
  • Eğer ölüme şifa ve çare olan bir şey olsaydı sinameki olurdu.
  • Sirke, ne güzel bir katıktır. Allah'ım, sirkeyi bereketlendir. Çünkü sirke, benden önceki peygamberlerin de katığıydı. Sirke bulunan ev, katık sıkıntısı çekmez.
  • İnek sütüyle tedavi olunuz. Çünkü sütte Hz. Allah'ın şifa yarattığı kanaatindeyim. Zira inek her çeşit ottan otlanmaktadır.
  • Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz. Çünkü bir çok derde devadır.
  • Udu hindiye kıymet veriniz. Onda yedi hastalık için şifa olduğu muhakkaktır. Boğaz şişliğinde tozunu zeytinyağına karıştırıp buruna damlatılır.
  • Üzüm yiyiniz. Yorgunluğu giderir, sinirleri kuvvetlendirir, öfkeyi durdurur. Bir kişi günde 21 adet kuru siyah üzüm yerse, cesedinde hoşlanmayacağı bir şey kalmaz.
  • Zemzem suyu hangi niyetle içilirse onun içindir. Eğer şifa niyetiyle içilirse şifa bulur, susuzluğu gidermek için içilirse susuzluğu giderir, açlığı gidermek niyetiyle içilirse doyurur. Çünkü o su Cebrail'in(A.S.) ayağını vurarak çıkardığı, ayrıca Allah'ın (C.C.) İsmail'e içirdiği kutsal ve mübarek bir sudur.
  • Zeytin yağını yiyiniz ve onunla yağlanınız. Zira o, mübarek, kıymetli ve değerli bir ağaçtan yetişmektedir.

Sizlere çörek otunu tavsiye ederim. Zira bunda ölümden başka bir çok hastalık için şifa vardır.
Veba hastalığından, aslandan kaçar gibi kaçınız.
Unutkanlıktan şikayet eden bir kişiye; “Size inek sütü tavsiye ederim. İnek sütü kalbi ve dimağı kuvvetlendirir, unutkanlığı da giderir.” Hz. Ali(R.A.)

"Günlük yemeye devam edin. O, kalbi kuvvetlendirir. Unutkanlığı da giderir." Hz. Ali(R.A.)

"Yiyeceklerin efendisi önce et, sonra pirinçtir." Hz. Ali (R.A.)

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." Kânûnî Sultan Süleyman

8 Ağustos 2017 Salı

ASPİR NEDİR? ASPİR BİTKİSİNDEN BİYODİZEL ÜRETİMİNİN ÜLKEYE KAZANDIRDIKLARI


Aspir son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ve de ileriki zamanlarda daha da duymaya devam edeceğimiz bir bitki... Kurak arazide suya ihtiyaç duymadan yetişebilen aspir bitkisi, biyodizel yakıt ve bitkisel yağ olarak kullanılabilecek ve birçok yönde değerlendirilebilecek bir bitki... Onu diğer bitkilerden ayıran en önemli yönü kolay yetişen ve maliyeti olmayan bir bitki olmasında saklı.

Biodolizel; bitkisel yağlardan imal edilen dizel motor yakıtıdır. Son zamanlarda dünyada oldukça ilgi gören ve zamanla da çoğu ülkede yaygınlaşacak
çevre dostu bir yakıttır.

Çevreye zararı en aza indiren aspir suya gereksinim duyan bir bitki olmadığından, atıl halde bulunan suyu ulaştırma imkanının olmadığı topraklar aspir ekimi ile değerlendirilebilir. Ayrıca yabani hayvanların ilgisini çeken bir bitki olmadığı için etkileneceği bir dış etken de mevcut değil.

Petrol üretiminde oluşan sıkıntı ve petrol rezervleri olmayan ve dışa bağımlı bir ülke olan ülkemizin sığ ve tarıma elverişli olmayan toprakları aspir ile değerlendirilerek ülke ekonomisine katkıda bulunulabilir.

Aspir Nerelerde Kullanılır?

Aspir sanayi sektöründe oldukça önemli bir yer tutan bitkidir. Tekstil ürünlerinde boya malzemesi olarak kullanılmakta ve boya verici özelliği sebebiyle gıda boyası olarak tercih edilir. Ayrıca sabun, boya, cila, vernik ve biyo yakıt olarak kullanılır. Yeni üretilen arabalarda ise yakıt olarak kullanılacak ve egzoz dumanlarının sebep olduğu hava kirliliği en aza indirilecektir.



7 Ağustos 2017 Pazartesi

HAVUÇ YAĞININ FAYDALARI NELERDİR?

Havuç Yağının Faydaları Nelerdir? 

Havuç yağı havuç özünden elde edilen mucizevi bir yağdır. İçeriğinde A, B1, B16 vitaminlerini barındıran havuç yağı saç bakımı için oldukça faydalı bir yağdır. Saç dökülmesinden, kepek sorununa kadar her türlü saç problemlerinde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ayrıca kimyasal içerikli saç bakım ürünlerini kullanırken sonucundan şüphe ederken havuç yağı kullanırken içiniz rahat olacaktır.

Havuç yağı cilt bakımı içinde kullanılabilir. Cildi besleyen ve kurumasını önleyen bir yağdır. Güneşin zararlı ışınlarını engelleme ve cildi besleme özelliği ile çoğu güneş kreminin içinde yer alır. Bronzlaşmak isteyenler özellikle havuç yağını mutlaka tercih etmelidirler.

Havuç Yağının Faydaları

Vücuda zarar veren güneş ışınları, sigara, içki gibi cildi matlaştıran zararlı her türlü erkene karşı cildi yenileyerek cilde canlılık kazandırır.

Haricen kullanıldığı gibi dahilinde kullanılabilir ve kabızlık tedavisinde de etkili sonuçlar verir.
Bağırsak iltihaplarını giderici etkisinin yanısıra bağırsak kanamasına  da iyi gelir.
Böbrek ağrılarını giderici etkiye de sahiptir.
Göz sağlığı için özellikle tavsiye edilen havuç gözlerin görme gücünü ve yorgunluğunu alır.
Ses tellerindeki tahrişe karşı etkilidir ve ses kısılması sorununa da birebirdir.
Havuç yağı cilt kırışıklıklarına ve erken yaşlanma belirtilerine karşı önleyicidir

Havuç Yağı ile Saç Bakımı 
Yarım çay bardağı havuç yağını bir kaserin içine alarak parmak uçlarınızla saçlarınıza masaj yaparak tamamını saçınıza güzelce yedirin. Ve masaj 10 dk.  kadar devam edin. Masajdan sonra yarım saat kadar bu şekilde havuç yağının deri tarafından iyice emilmesini sağlamalısınız. Ardından ılık bir su ile sampuanlayarak saçlarınızı yıkayın. Saçlarınızı yıkarken suyu hiçbir zaman cok sıcak olarak kullanmayın bu saçlarınızın çok çabuk yıpranmasına neden olur.

Saç için havuç yağını haftada bir kere uygulamanız yeterli olacaktır.Bir ayın sonunda saçlarınız kendine gelecek ve sağlıklı bir görünüme sahip olacaktır. Saç dökülmesi ve matlık sorununuz ortadan kalkacaktır. Daha sonra tekrar aynı şikayetler başlarsa aynı küre devam edebilirsiniz.


Havuç Yağı ile Cilt Bakımı

Havuç yağını yüzde ki matlık ve kırışıklıklar için de kolaylıkla kullanabilirsiniz. Aynı zamanda cildinize canlılık kazandırır ve yumuşak bir cilde sahip olmanızı sağlar. Havuç yağını zeytinyağı ile birlikte karıştırarak krem gibi yüzünüze uygulayın. Haftada bir bu işlemi tekrarlayabilirsiniz.

METABOLİZMAYI HIZLANDIRAN MUCİZE İÇECEK- UYURKEN DE YAĞ YAKMAK İSTEYENLER BURAYA



Yemek yemeği sevmeyen yok gibi...
Ee tabi birde hareketsiz bir yaşam sürüyorsanız istenmeyen kilolar baş belanız olabilir. Beğenilen kıyafetlerin eskisi gibi giyilememesi de canınızı fazlasıyla sıkıyor olacak bu durumda.  

İstenmeyen kilolar ilk ve en hızlı bir şekilde karın bölgesinde birikir. Daha sonra bu yağlar zamanla tüm vücuda yayılır. İnsanlar kilo almaya başlarken birden kilo alamazlar fakat vermek istediklerinde biran önce fazlalıklardan kurtulmak isterler.

Beslenmenizde yapacağınız değişiklikler ve hareketli bir yaşam ile ayrıca metabolizmayı hızlandıran yiyeceklerin takviyesi ile eski sağlıklı görüntünüze kavuşmanız hiçte zor olmayacak.  

Metabolizmanızı hızlandıracak olan tarifimiz uyurken bile yağ yakmanızı sağlayacak. 

Malzemeler


  • 1 yemek kaşığı sirke
  • 1 çay kaşığı toz zencefil
  • 1 limon
  • 1 demet maydanoz
  • Yarım litre su
  • 1 tutam tarçın

Hazırlanışı:

İlk olarak suyu bir tencere içerisinde kaynatın ve ardından yukarıda bahsedilen diğer malzemeleri de ekledikten sonra karışımı bir süreliğine kısık ateşte ocakta demleyin. Daha sonra soğuması için bekleyin, karışımı süzün ve bir şişeye aktarın. Her gece yatmadan önce bu inanılmaz içecekten bir bardak kadar tüketin ve bu sayede metabolizmanızı hızlandırın ve gece boyunca bedeninizin yağ yakmasına yardımcı olun.

6 Ağustos 2017 Pazar

PARLAK BİR CİLDE SAHİP OLMAK İSTER MİSİNİZ?



Özellikle yazın cilt daha fazla yağlandığı için üzerinde ayrı bir katman varmış gibi hissedilir.  Çoğu zaman cildimiz, ölü hücrelerin oluşturduğu katmandan ötürü cansız görünür. Bu katmanı ortadan kaldıracak bir yöntemle cildiniz parlak ve sağlıklı gözükecektir. 

Bunun için tek ihtiyacınız olan bir limon ve biraz da tuzdur. Bir limon dilimi üzerine biraz tuz koyun ve bununla yüzünüzü nazik bir biçimde ovun. Ovma işlemini birkaç dakika kadar sürdürün ve daha sonra su ile durulayın.


Bundan sonra ilgili bölgeye biraz buz uygulayın. Daha sonra ise pirinç ununu biraz bal ve limon suyu ile karıştırın. Eğer gerekirse biraz da su ilave edebilirsiniz. Bu karışımı tüm yüzünüze uygulayın. Bu temizlenen cildi nemlendirecek ve cildin kurumasını engelleyecektir. 15 dakika sonra yüzünüzü yıkayın.

Yüzünüzü kuruladıktan sonra birazda nemlendirici sürebilirsiniz.

BİTKİSEL YÖNTEMLERLE SİĞİL TEDAVİSİ

Siğil genellikle başta dikkat çekmeyecek kadar küçük olan daha sonra zamanla belirginleşen bir cilt sorunudur. Siğil oluşumunda genetik faktörler ağırlıklıdır. Bitkisel yöntemlerle tedavisi mümkün fakat bu konuda kürlere düzenli olarak devam etmek gerekiyor.

Siğil İçin Bitkisel Öneriler 

Muz Kabuğu

Muz kabuğunun iç kısmını her gece siğillerinizin üzerine 2 hafta boyunca sürün ve sigillerin zamanla kaybolduğunu farkedeceksiniz.

Bal

Siğilinizin üzerine biraz bal uygulayın ve gazlı bez ile sarın. Siğiller kaybolana kadar süreci tekrarlayın.

Elma Sirkesi

Elma sirkesi siğiller için de oldukça etkilidir. Doğrudan üzerlerini sirke ile ovun ve 24 saat boyunca bekleyin. Siğiller kaybolana kadar süreci tekrarlayın.

İncir

Bir incir alıp, kesin ve ardından sütünü çıkartıp, siğilin üzerine uygulayın. Sütün birkaç saat boyunca orada kalmasını sağlayın ve ardından su ile durulayın.



CİLTTE OLUŞAN BENLER İÇİN BİTKİSEL ÖNERİLER

Bazılarımız cilt konusunda doğuştan şanslı iken bazılarımız birçok cilt sorunu ile başa çıkmak zorunda kalabiliyor.


Ten rengi açık olanlar daha çok güneş lekelerinden şikayetçidirler. Özellikle güneşten en çok yüz bölgesi etkilenir ve benler güneşte bir hayli artar ve belirginleşir.

Bunun yanı sıra cildi gereğinden fazla yağlı olanlar ergenlikte sivilce sonrasında ise siyah noktalardan şikayet ederler. Bu iki sorun için bazı bitkisel önerilerimiz var. Düzenli kullanıldığı takdirde bu sorunlardan gözle görülür oranda bir azalma meydana gelecektir.


Ben İçin Bitkisel Öneriler 

Sarımsak

Sarımsak çok kısa bir süre içerisinde cildinizdeki benleri geçirebilir. İlk olarak bölgeye biraz vazelin sürün ve ardından sarımsağı uygulayın ve gazlı bezle sarın. Şimdi sarımsağın en az 4 saat orada durmasını sağlayın ardından gazlı bezi çıkartın ve su ile durulayın. En iyi sonuçlar için süreci her gün tekrarlayın.

Hint Yağı ve Karbonat

Biraz Hint yağını ve karbonatı, bir macun kıvamı elde edene kadar karıştırın ve ilgili bölgelere uyguladıktan sonra karışımın tüm gece orada kalmasını sağlayın. Benler yok olana kadar süreci tekrarlayın.

Elma Sirkesi

Benlerinizin üzerini biraz elma sirkesi ile ovun ardından yapışkan bir bant ile üstünü sarın ve 8 saat boyunca bekleyin. Benler yok olana kadar süreci her gün tekrarlayın.


GÜNEŞ VE CİLT LEKELERİ İÇİN BİTKİSEL ÖNERİLER

Güneş lekeleri ve her türlü cilt lekesi sorunları günlük hayatı olumsuz olarak etkileyen önemli problemlerdendir. Kişileri psikolojik olarak etkileyerek takıntıya varacak şekilde ciddi sorunlara dönüştüğü görülebilir.

Her sorunun mutlaka bir tedavisi var burada önemli olan belirli periyotlarla pes etmeden kürlere devam etmekten geçiyor.

Güneş ve Cilt Lekeleri İçin Bitkisel Öneriler

Limon

Biraz pamuğu limon suyu içine yatırın ve ardından günde iki sefer olacak şekilde bununla ilgili bölgeleri ovun. Bu süreçten sonra cildinizi doğrudan güneşe maruz bırakmayın çünkü olumsuz sonuçlara neden olabilir.


Aloe Vera


Aloe vera sayısız cilt sorunu için çok güçlü bir çözümdür. Sadece koyu lekelerinizin üzerine biraz jel uygulayın ve su ile durulamadan önce yarım saat boyunca orada kalmalarını sağlayın.


Soğan


Bir soğanı rendeleyin ve suyunu lekenin üzerine uyguladıktan sonra su ile durulamadan önce 15 dakika orada kalmasını sağlayın. Lekeler geçene kadar süreci her gün tekrarlayın.


MUHTEŞEM SAÇLAR İÇİN ÇAM TEREBENTİN YAĞI

Saç İçin Çam Terebentin Yağı Nasıl Kullanılır?

Güzel ve bakımlı saçlara sahip olmak her kadın ve erkeğin hayali. Ve bunun içinde kimyasal ürünlere onlarca lira vermek yerine bitkisel yağlarla her türlü saç sorununa çare bulabilirsiniz.


Saç bakımı denince akla ilk gelen bitkisel yağ şüphesiz çam terebentin olmalıdır. Saç dökülmesinden, saç uzatmaya kadar bir çok alanda faydası olan mucizevi bir yağdır. Kullanmaya başladıktan sonra gözle görülür değişikliği hemen farkedeceksiniz.

Çam Terebentin Yağını Şampuan ile beraber kullanmak, şampuanın içindeki kimyasalları yok ediyor! Ve böylece kendi etkisinin yanında şampuanın zararlı etkilerinden korumaya yardımcı oluyor. 

Çam Terebentin kullanarak evde kolaylıkla uygulayacağınız doğal yöntemler ile hiç bir kimyasal ürüne ihtiyaç duymadan saçlarınıza canlılık kazandırıp dökülmelerini azaltabilirsiniz.

Çam Terebentin Yağı Faydaları Nelerdir?


  • Hemoroid hastalığına karşı tedavi edicidir.
  • Emziren hanımlarda süt artırıcı etkiye sahiptir.
  • İştah açıcı özelliğe sahiptir.
  • Adet söktürücü özelliği vardır.
  • Saç dökülmesi, kepeklenme sorunlarına karşı inanılmaz etkisi vardır.
  • Kısa sürede sağlıklı bir şekilde saç uzatmasına faydası vardır.
  • Saçlara parlaklık verir.
  • Şeker, romatizma ve astım hastalarına önerilmektedir.
  • Kılcal damarları uyararak kan dolaşımını hızlandırır.
  • İdrar yolları hastalıklarında ve bel soğukluğunda tedavi edicidir.
  • Solunum rahatsızlıklarında kullanılmaktadır.
  • Bağışıklı sistemini güçlendirerek gribal enfeksiyonlara karşı koruma sağlar.
  • Vücudun zinde olmasını sağlar, direnç verir.


Çam Terebentin Yağı Nasıl Kullanılır?

Kullanımı: Güçlü ve yakıcı bir yağ olması sebebiyle çam terebentin yağının direkt olarak kullanımı ciltte tahrişe sebep olabilmektedir. Bu nedenle şampuanla karıştırarak kullanımı en doğrusu olacaktır.

Çam Terebentinin Şampuan ile Kullanımı:

Çam terebentin yağı ve şampuan karışımı ile saç bakımı: Şampuanınızın içerisine 20-25 damla çam terebentin yağı damlatın. Ardından iyice çalkalayın. Bu sayede saçlarınızı her yıkamada çam terebentini kolaylıkla uygulamış olursunuz. Çam terebentinin sıklıkla kullanımının hiç bir zararı yoktur. Yalnızca gözle temasında dikkat edilmesi gerekir.

Saç için Badem Yağı ile Çam Terebentin Yağının Kullanımı:
Öncelikle temiz bir şişenin içerisine badem yağı ve çam terebentin yağından 1 e 1 ölçüde karıştırın. Ardından tüm saçınıza masaj yaparak güzelce yedirin. Karışımı saçınıza iyice uyguladıktan sonra ıslak havlu veya streç ile saçını sarın. Yapmış olduğunuz bu uygulamayı saçlarınızda yaklaşık olarak 2-2 buçuk saat bekletin. Beklettikten sonra saçlarınızı ılık suyla duyuların. Bu uygulamayı 1 ayda 2 veya 3 kere yapmanız yeterli olacaktır. Dilerseniz badem yağı ile birlikte fındık yağı ve ceviz yağını da karışıma ekleyebilirsiniz.