5 Haziran 2014 Perşembe

ROMATİZMA VE BİTKİLERLE TEDAVİ YÖNTEMLERİ



Romatizma Nedir? 

Eklem, kaslar ve bağlarda oluşan ağrılı şişlik durumlarına romatizma denir. Hareket kısıtlılığına sebep olan romatizma şekil bozukluklarına da neden olmaktadır. 200 çeşidi olan romatizma çok farklı türlerde de görülebilir.Çocuklarda 1-3 ve 9-12 yaş aralığında başlar. Kız çocuklarında görülme ihtimali erkek çocuklarına göre daha yüksektir.

İltihaplı ve iltihapsız olmak üzere iki tip romatizmadan söz edilebilir. İltihabi olmayan romatizma halk arasında da yaygın olan kireçlenme şikayetleri ile kendini gösterir. Boyun, sırt, kol ve bacaklarda görülen kireçlenme hareket kısıtlılığı başta olmak üzere birçok şikayeti beraberinde getirir.

İltihabi olmayan romatizmal hastalıklar ise, genetik yatkınlıklar, çevresel faktörler gibi bağışıklık sistemindeki çeşitli nedenlere bağlı göz, kalp, ciğer gibi organlar da iltihaplanmayla sonuçlanabilir.

Nedenleri tam olarak bilinememektedir. Fakat genetik, yaş faktörü, cinsiyet, kullanılan ilaçlar,  iklim ve kaza sonucu zedelenmeler sebep olarak gösterilmektedir. Çeşidine göre görülme yaşı değişen romatizma kadınlarda daha sıklıkla görülmektedir. Rutubetli ve soğuk hava romatizma üzerinde olumsuz etkiye sebep olarak ağrının daha belirgin olarak hissedilmesine neden olur.

Dört farklı romatizma çeşidi vardır

  1. Eklem romatizmaları
  2. İç organ romatizmaları
  3. Yumuşak organ romatizması, genelde sürtünme zedelenmeleri, gut ve bel kemiği romatizmaları bu guruba girer.
  4. Bu üç çeşidin bir arada olduğu romatizma çeşitleri
Bitkilerle Romatizma Tedavisi

  • Bir bardak kaynar suya bir tutam kırk kilit otu, bir tutam ısırgan yaprağı, bir tutam defne yaprağı 1 çay kaşığı hardal tohumu atılarak 10 dk. demlenerek günde 3 bardak olarak tüketilebilir.
  • Lahana yaprağına zeytin yağı sürülerek dizlere sarmakta romatizma ağrısının azalmasına yardımcı olacaktır.
  • bir bardak suya kekik, biberiye, nane ve ada çayından birer tutam katılarak 5-7 dk. demlenir ve günde iki bardak yemeklerden bir saat önce içilir.
  • Bir bardak suya bir tutam kiraz sapı bir tutam da ısırgan otu eklenerek 5-7 dk. demlenir ve yemeklerden bir saat önce günde iki bardak içilir.
  • Zencefil çayı demlenerek günde iki bardak içilebilir.
Romatizma İçin Bitkisel Masaj Kürleri
  • Sıcak su ve zencefil tozuna birazda bal katılarak ağrıyan yere masaj yapılabilir.
  • Zeytin yağı ile hardal tohumu ezilerek romatizmalı bölge masaj yapılabilir.
  • Hardal tohumu bal ile dövülerek günde bir yemek kaşığı yenilebilir. Ayrıca ağrıyan bölgeye sürerek yarım saat hafif masaj yapılır.
  • Ayrıca susam yağı, alabalık yağı, kekik yağı, biberiye yağı, pelesenk yağı, karanfil yağı, karabaş yağı, hardal yağı ve kantaron yağları eşit miktarda karıştırılarak ağrıyan bölgeye günde 15 dk. masaj yapılmalıdır.

4 Haziran 2014 Çarşamba

KOLESTEROL VE BİTKİLERLE TEDAVİ YOLLARI


Kolesterol Nedir?

Kolesterol tüm vücutta yer alan bir maddedir.Kimi zaman yiyeceklerle de vücuda alınabildiği gibi karaciğer tarafından da üretilebilmektedir. Kanda fazla miktarda bulunması sağlık açısından çok zararlı olup kalp krizi ve felç riskini beraberinde getirir.

Ülkemizde ölümlerin büyük bölümüne kalp-damar hastalıklarının neden olduğu göz önünde bulundurulacak olursa kolesterol ülke geneli açısından bir tehdit oluşturuyor. İnsandaki kolesterol ne kadar yüksek ise kalp ve damar hastalıklarına yakalanma ihtimali de o kadar artmaktadır.



İyi Kolesterol (HDL), Kötü Kolesterol (LDL) Nedir?


Kanda taşınan LDL kolesterol artmış ise damar duvarlarına yapışmaya ve damarda daralmaya neden olur. Kolesterol dışındaki diğer maddelerinde eklenmesiyle oluşmuş olan plaklardaki çatlak kısımlarda pıhtılaşma olur ve bu da damarları tıkar. Damar tıkanıklığı kalp damarlarında olmuşsa kalp krizine neden olurken, beyne giden damarlarda oluşmuşsa ise felç riski ihtimalini artırır. Ayrıca damar sertliği sorunlarını beraberinde getirir.


HDL kolestrolü ise LDL nin tam aksi işlevini görür. Yani damardaki kötü kolesterolün zıt yönünde ilerleyerek kötü kolesterolün damarlara vermiş olduğu hasarı temizler. Sağladığı yarar sebebiyle adına iyi kolesterol denilmiştir.

 Ani olarak ortaya çıkmayan ancak damarların yavaş yavaş tıkanmasıyla seneler sonra belirtileri gözlenen kolesterol felç ve kalp krizine neden olmaktadır. Genetik yatkınlığı olanlar ve şeker hastaları bu konuda dikkat etmesi gereken birinci grubu oluştururlar.

 Kandaki kolesterol düzeyini düşürmek için diyet yapmak damarlar açısından oldukça önemlidir. Kalp-damar hastalarında ise sağlıklı bir ömür geçirmek için gerekli şart kandaki kolesterol düzeyinin sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme ile düzene sokulmasıdır.

Kandaki kolesterol düzeyinin ideal seviyede tutulması esastır. Aşırı düştüğünde de yine çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Bunların başında çağımızın hastalığı depresyon gelmektedir.


Kolesterol Hastaları Nasıl Beslenmeli
  • Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş ürünler tercih edilmemeli, mutlaka diyet programı uygulanmalıdır.
  •  Kırmızı et yerine beyaz et yenilmeli ve az yağlı süt ve süt ürünleri tercih edilmelidir. 
  • Pasta, krema gibi doymuş yağ ve yumurta içeren ürünlerden uzak durulmalıdır.
  • Haftada 3 adetten fazla yumurta yenilmemelidir.
  • Tahıl, sebze ve meyve tercih edilmeli. Posalı sebze ve meyveler bolca yenilmelidir.
  • Kesinlikle sigaradan uzak durulmalıdır.
  • Ve en son ve en önemli sayılabilecek kural düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Spor veya yürüyüş yapmak fark etmez hareket kötü kolesterolü düşürürken iyi kolesterolün yükselmesini sağlar.
Kolesterol İçin Doğal Öneriler

  • Yemek aralarında 1 kase yoğurt içerisine katılacak 1 yemek kaşığı yulaf kepeği,  1 çay kaşığı keten tohumu, ve biraz tarçın kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Ayrıca yeşil elma ve cevizin kolesterol düşürücü etkisi vardır. Yoğurt karışımına yarım elma ve iki ceviz de eklenebileceği gibi bunlar ayrı olarak ta tüketilebilir.
  • Yemeklere biberiye ve zerdeçal eklenebilir.
  • Bir bardak kaynar suya 1 tutam sarı kantaron atılarak 10 dk. demlenir ve günde üç bardak olarak tüketilebilir.
  • Bir bardak kaynar suya 1 tutam yeşil çay atılarak 10 dk. demlenir ve günde iki bardak olarak içilebilir. 
  • Soğuk algınlığına iyi gelen zencefilin kolesterol düşürücü etkisi de vardır. Yemeklerde kullanılacağı gibi çay olarakta  tüketilebilir. 
  • Zeytin yaprağı, kekik ve biberiye karışımı bir bardak kaynar suya atılarak demlenebilir ve günde iki kez içilebilir. 


2 Haziran 2014 Pazartesi

ASTIMA (BRONŞİT) İYİ GELEN BİTKİLER




Astım ( bronşit ) ve Astım Krizi Nedir?

Astım son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz rahatsızlıkların başında geliyor. Genellikle çocuklarda görülen astım, tedavi edilmediği takdirde erişkinlik çağına kadar devam eden nefes darlığı ve öksürük nöbetleri şeklinde görülmektedir.Solunum yollarının iyice daralması sebebiyle nöbet esnasında kandaki oksijenin azalması ve karbondioksit miktarının artmasıyla morarma da görülebilir.

Astımlı bünyeler oldukça hassas bir yapıya sahiptirler. Bu nedenle ne tür bir astım olduğu bilinmeli ve ona göre gerekli tedbirler alınmalıdır.

Astım bazı kişilerde çevreden kaynaklı yani dış etkilerin sebebiyle olabilir. Bu dış etkilerin başında ise; polen ve toz alerjisi gelmektedir. Bahar aylarında artan polen ve diğer bir etken olan tozun solunum yollarına girerek bronşları daraltması ile tekrarlayan nöbetler görülebilir. Bu astım çeşidine sahip kişilerde genetik olarak astıma meyil tesbit edilmiştir.

 Bir başka astım çeşidi de bünyevi astım olarak kendini gösterir. Bu çeşit astımı olan kişilerde genetik hiçbir yatkınlık yoktur. Genellikle 40 yaş üstü kişilerde birden görülmeye başlar ve çıkış nedeni tam olarak belli değildir.

Diğer bir astım sebebi de iş nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Yoğun çalışma sebebiyle bronşlarda ndaralma oluşur ve astım nöbetleri başlayabilir.

Astım ( bronşit) Belirtileri Nelerdir?

En belirgin özellikleri arasında nefes darlığı gelmektedir. Nefes verirken daha fazla zorluk çekilir ve kuru bir öksürük ile birlikte gıcık şeklinde devam edebilir. Solunum esnasında hırıltı gelir ve nefes darlığı sebebiyle morarma görülebilir. Boğazdan balgam sökülmesiyle hasta rahat nefes almaya başlayabilir ve öksürükte bu rahatlama sonucu kesilir. Yatmaktan ziyade nöbet esnasında oturmak hastayı biraz daha rahatlatarak nefes almasına yardımcı olur.

 Astımlı hastaların yanında sigara içilmemesi, yün gibi toz oluşturabilecek şeylerden uzak durulması, ev tozunun sürekli temizlenmesi ve evcil hayvan beslememesi gereklidir.

Astım ( bronşit ) Tedavisinde Bitkilerin Faydaları

  • Zencefil, üzüm çekirdeği tozu,çekilmiş çörek otu, polen karışımından bal veya pekmeze katılıp macun yapılır ve sabah aç karnına olmak üzere günde 3 yemek kaşığı yenilebilir.
  • 1 litre suya 5 karanfil,2 tarçın, 3 zencefil, 5 karabiber, 1 tutam ısırgan otu ve 1 tutam ayva yaprağı konularak 10 dk.kaynatılır. Yarım saat demlenmesi beklendikten sonra süzülür ve günde 3 bardak olarak içilir, İçerken biraz ılıtmak etkisini daha iyi göstermesi açısından yararlı olacaktır. İsteğe göre bal ve limon ile tatlandırılabilir.


  • Bir bardak kaynar suyun içerisine bir tutam ısırgan otu atılır 10 dk.demlendikten sonra süzülerek tüketilebilir. Nefes açıcı özelliğe sahip olan çay, solunum yollarındaki tıkanıklığı açarak rahatlama sağlar. Günde 3 bardak tüketilmesi faydalı olacaktır.
  • Bir bardak kaynar suyun içerisine öksürükotu, sinirliot ve kekik karışımından azar azar katılarak demlenebilir ve günde 3 bardak ılık olarak içilebilir.
  • 1 bardak kaynar su içerisine bir tutam ayva yaprağı konularak 10 dk. demlenir ve günde 3 bardak olarak tüketilir.
  • 1 bardak kaynar suyun içine 1 tatlı kaşığı nane atılarak 5-7 dk. demlenir. Günde iki bardak içilmesi yeterlidir.
  • Bir yemek kaşığı bala bir limon ve bir çay kaşığı zencefil katılarak sabahları aç karnına 1 yemek kaşığı yenilebilir.
  • Ayrıca ıhlamur, zencefil, zerdeçal, tarçın, karanfil ve bir tutam hibisküs katılarak 15 dk. kaynatılır. Süzülerek günde 3 bardak ılık olarak içilebilir. Dilenirse limon ve bal ile tatlandırılabilir.
Kahve,çay ve kakaonun uyarıcı ve bronşları açıcı etkisi vardır. Fazla olmamak şartıyla tüketilebilir. Ayrıca papatya ve kekik yaprakları kaynatılarak buharına durmak bronşları rahatlatır ve rahat nefes almayı sağlar.





1 Haziran 2014 Pazar

ŞEKER OTU NEDİR?

   


Şekerin hayatımızdaki yeri her zaman sıkıntı oluşturmuştur. Ne kadar azaltmaya çalışsak ta bir türlü tatlı ve çikolata sevdamızdan vazgeçemiyoruz. Son zamanlarda adı duyulmaya başlayan şeker otu, acaba şeker fobimizin önüne geçebilecek mi?

 Peki nedir bu şeker otu?

    Şeker otu olarak ta bilinen stevia şekerden 300 kat daha tatlı ve yüzde yüz doğal bir bitki . Sanıldığının aksine kalorisinin de sıfır olduğu bilgisi kulaklarımıza gelen bilgiler arasında. Doğanın tüm insanlara armağanı olarak nitelemek çok ta abartı olmaz bu durumda.

Şeker Otunun Faydaları Nelerdir

      En önemli tarafı ise; hiç şüphesiz şeker hastalarının da kullanabileceği doğallık ve saflıkta yatıyor. Bu bitki sayesinde şekerden uzak duran hastalar dilediği tatlıları gönüllerince tadabilecekler. Hiçbir yan etkisi olmayan bitki, aksine yüksek tansiyon, diyabet, kabızlık ve depresyon üzerinde olumlu etkiler göstermektedir. Vücudun alkali dengesine yardım ettiği ve mide ve bağırsak florasını koruduğu söylenen şeker otu, mucize bitkiler arasında yerini alabilecek türden bir bitki.

     Probiyotik özelliği sayesinde bağırsak tembelliği yaşayanların da kurtarıcısı sayılabilecek ideal bir bitki. Şekerin kanser hücrelerini artırdığı ya da kanser hücrelerinin şeker ile beslenip arttığı günümüzde bu şekerin önemi daha belirgin hale gelmeye başlayacak. Kanserin azalmasına yardımcı olacak bir bitki olması temennisiyle bu bitkinin ülkemizde yaygınlaşmasını teşvik etmeliyiz. Zaten gelişmiş çoğu ülkede önceden beri kullanılmakta ve halen tercih edilmekte olan bitkiyi bizde hayatımıza katmalı, şeker kullanımını azaltmalı ve nihayetinde tamamen kaldırmalıyız.

    Japonya'da çokça kullanılan bitki, şeker ile yapılan ürünlerde ise % 40 ından fazlasında bu bitki kullanılmaktadır.

    Başta Güney Amerika, Çin, Japonya, Almanya, Malezya, İsrail ve Güney Kore' de yetiştirilmekteydi. Artık ülkemizde de yetiştirilmeye başlanmış sağlıklı nesiller ve sağlıklı bir ülke hedeflenmiştir.

    Obezite dünyanın önemli bir sorunu ve bu sorun şeker azaltımı ile sorun olmaktan çıkması içten bile değil. Gelişmiş ülkeler şeker otunu farketmiş hayatlarına katmışlardır. Şimdi sıra bizde.